İ‘rab kelimesini duyunca, yüzünüzün buruşur gibi olduğunu tahmin ediyorum. Öğrenci milleti Arapça’yı yeni anlamaya, öğrenmeye başladığı günlerde birden bire hayatında beliren İ‘rabı hele de Arapça lafızlarla İ‘rabı kolay kolay benimseyemez, benimseyemediği için de beyni çorbaya döner. Biz buna “İ‘rab sendromu” diyoruz.
Bu sendromun altyapısal nedenleri vardır. Mesela birçoğumuz Türkçe cümleleri bile tam olarak ögelerine ayıramamaktayız. Nerde kaldı Arapça… Hâl böyle olunca Arapça İ‘rab lafız ezberinden öteye geçmemekte ve zihinlerde kan kaybetmeye devam eden yaralara dönüşmektedir.
Esasında doğru adımlarla ve metotlarla öğrenilen İ‘rab birçok gramer konusunun halledilmesi anlamına gelir. Bunun yanında okuduğunuz metinlerde karşılaştığınız cümlelere karşı yeni bir bakış açısı kazandırır. Kimdir, kimlerdendir bu kelimeler, nerden gelip, nereye giderler, şeklinde kimlik tespiti, karakter analizi yapmak ve onları sınıflandırmak bir süre sonra fark edeceğiniz uğraş, eğlence hatta bulmaca tarzı olarak can bulacaktır hayatınızda.
Geçtiğimiz haftalarda çıkan El-İ‘rab El-Mubbasat, İ‘rabı kaçılması gereken öcü formatından çıkarıp Arapça’yla yolu kesişen herkes için yol haritası haline getirmeyi amaçlıyor.
Kitap 25 konuda 610 örnekten oluşmakta. Üst başlığı olan dilbilgisi konularıyla uyumlu, karakteristik örneklerde, cümle tahlilleri kelime kelime ve Arapça olarak yapılmış. Bazı cümlelerde İ‘rab birkaç değişik yoldan yapılmış ve öğrenciye kendine en yakın olanı anlama tercihinin yanında dilin zenginliğini kavrama fırsatı sunmuş.
Kitapla ilgili konuştuğumuz Şehabeddin Hoca “Kitaba ilginin yoğun olduğunu ve öğrenciler için faydalı bir iş yapmanın verdiği mutluluğun, çekilen tüm yorgunlukları hafiflettiğini” söyledi.
Biz de hocamıza bu güzel çalışmasından dolayı teşekkür ediyoruz.
HÜVEYDA ÇOBAN / İzdüşünce